Saç dökülmesi, maalesef toplumda
yaygınlaşan bir sorun . Kadın, erkek cinsiyet ayrımı yapmıyor. Günde
100 ile 150 arası dökülmeyi uzmanlar normal kabul ediyor. Sorun bundan daha
fazla olan dökülmeler. Geçici olan ya da dönemsel sebepler olabilir. Sebebin
tespitinde en az 3 ay öncesinden başlamak gerek. Peki, neden saçlarımız
bizi terk ediyor:
Genetik çok önemli bir
faktör. Özellikle erkeklerde irsî saç dökülmesi 30 yaşına kadar kendini
göstermiş olur. Şakaklardan başlayan açılma ve saçların seyrekleşmesi görüntüyü
netleştirir. Kansızlık, pek çok hastalıkla beraber saç kaybının da sebebi. Aslında
saç dökülmesinin arttığını anladığınızda direk bir kan testi yaptırmak lazım.
Böylece kansızlık dışında tiroid hormonu ya da vitamin eksikliğinden oluşan saç
kayıplarını da tespit edebiliriz. Gebeliğe ya da doğuma bağlı değişen cinsiyet hormonları
da bu süreci tetikleye bilir. Ağır ameliyatlar, kullanılan bazı ilaçların yan
etkisi de görülüyor maalesef.
Yüzyılımızın hastalığı
birde stres var. Artık çocuğundan, büyüğüne herkes stresli. Bu nedenle çok
erken yaşlarda herhangi bir sebebe dayandırılamayan dökülmeler görülmekte.
Sınav stresi, iş ve gelecek kaygısı başta olmak üzere maalesef ki gençlerimiz
stresle başa çıkmakta zorlanıyor.
Mevsimsel ya da
beslenme yetersizliğine bağlı dökülmeleri genelde alınacak vitamin
takviyeleriyle geçiştirebiliriz. Beslenme derken yapılan ağır diyetleri de bu kategoriye
eklemek lazım.
Saça uygulanan preparatlar da
çok önemlidir. Şampuanlar, saç kremleri, jöleler vb. kimyasal içeriklerle
yüklüdür. Kaliteli ve doğala yakın olanları tercih etmek lazım. Kremli
şampuanların saç dökülmesini arttıracağı unutulmamalıdır.

Son zamanların problemi
cep telefonları, bilgisayarlar vb. radyasyon yayan cihazlar da elektromanyetik
kirlilik yarattığından,sebep olarak gösterilmektedir.
ECZ. GÜLİZ SARIAĞAÇ
Yorumlar
Yorum Gönder