
En
eski ve klişe yöntem. DİYET. Aslında diyet demek yanlış. Çünkü diyet denince
bir başlangıcı ve bir bitişi olan bir eylem geliyor aklımıza. Pek çok kişide yarattığı
streste cabası. O yüzden bu kelimeyi sevmiyorum. Oysaki yapılması gereken şey
sağlıklı beslenmeyi öğrenmek ve bunu hayatımıza yerleştirmek. Böylece kilo alış
ve verişlerden de kurtuluruz.(sağlıklı beslenme tüyoları bir sonraki yazıya
kalsın derim)

Eski
yöntemlerden biri de akupunktur tabii ki. Çin tıbbının bir parçası olan
akupunkturun mekanizması basitçe şöyle: akupunktur beyinde seratonin(mutluluk
hormonu) salgısını aktive eder. Kişi yemeden de mutlu olur. Yemeğin
azalmasından kaynaklı stres ve huzursuzluğu yaşamaz. Kulağa yapılan akupunktur
mide bağırsaklara kadar uzanan siniri uyararak mide asidini azaltır. Böylece boş
kalan midede herhangi bir rahatsızlık görülmez.
Son
yılların rağbet gören yöntemi ise cerrahi. Mide kelepçesi, mide balonu derken
tüp mideye kadar geldik. Bu yöntemler hala tartışmalı. Başarılı ya da çok kötü
sonuçlanan örnekler mevcut. Doktorla oturup karar verilmesi gereken bir yol.
İlaçla
tedavi: Gene doktor nezaretinde başlanması uygundur. 2 aktif madde vardır.
Sibutramin içeren tokluk hissi verir. Orlistat ise vücutta yağ emilimini
engelleyerek çalışır. 2 sininde yan etkileri vardır ve uzun bir kullanım
önerilmez. Kesildikten sonra geriye dönüş yaşana bilir.
Kilo
vermek bir maraton aslında. Tempolu ve düzenli bir eylem gerekli sonuca varmak için.
Yılmadan, yorulmadan, motivasyondan uzaklaşmadan devam etmek lazım. Ara da
kendimize küçük hediyeler alıp kutlayarak, eğlenceli hale getirmeliyiz. Zaten hedefe
vardığımızda yaşayacağımız gurur ve mutluluk tüm zorlukları unutturacak.
Yorumlar
Yorum Gönder