Çekmeyen
bilmez şu migren nöbeti ne beter bir şeydir. İnsanı karanlığa mahkûm eder önce.
O güzelim gün ışığı iğne olup saplanır gözlerine. Başının yarısı mengeneyle
sıkıştırılmıştır. Sıktıkça sıkar işkenceci. Dinlenip, kaçamıyorsan karanlığa
yarısı felç olmuş bir beyinle kalakaldın demektir.
İlaçlar desen ayrı bir sorun.
İşe yarayan insanı mala bağlıyor. Yaramayan sadece ağrı derecesini azaltıyor.
Nörologa sordum “yok mu yani bunun bir çaresi tedavisi ?”. “ var olduğu iddia
edilmekle birlikte, tedavi yöntemlerinin işe yararlılığı kişiye göre değişiyor”
dedi. Yani deneme tahtası olmaya razıysan bir umut çöze bilirler, ama
çözümsüzde kalabilirsin. En umut vericisini kadın doğum doktoru söyledi
“menopoza girince bite bilir, gerçi menopoz dertleriyle uğraşırken belki de
fark etmezsin bile”
Ne yani şakamı bu? Çözüm daha
büyük bir problemin içine düşmek mi? Sağ ol canım ben almayayım…
Ben de kendimce metot
geliştirdim. Öncelikle bolca nane yağı şakak bölgesine tatbik edilir ki mis
gibi kokarsın. Sonra 2 büyük fincan Türk kahvesi ile şok yapılır. Baktık azalma
var, düzelme yok ilaç faslına geçilir. 2 saat arayla ağrı kesiciler dönüşümlü
alınır. Ta ki acı dayanılacak seviyeye gelene kadar.
Yorumlar
Yorum Gönder