Slime ve Çocuklar











Yaklaşık 20 senedir anneler daha bilinçli çocuk yetiştirmeye çalışıyor. Eski adetlerden sıyrılarak daha bilimsel ve pozitif yaklaşıyorlar olaya. Bebeklerin yedikleri, içtikleri giydikleri, oyuncakları vb. her şey sağlıklı, organik, katkısız  olsun diye uğraşılıyor.Buraya kadar gayet güzel.Ya 5,6 yaş ve sonrası ?
Çoğu evde her şey yavaşça değişiyor. O küçük adam yada kadın çaktırmadan dizginleri ele geçiriveriyor.İşin psikolojik tarafı beni aşar. Benim yazmayı amaçladığım şey nasıl olup da zehirli maddelerin  bir anda zararsız görüldüğü, es geçildiği.
Makyaj malzemeleri, saç şekillendiriciler birer minyatür ebeveyn kopyası yaratıyor. Çocuklar meyve sebzeden ziyade jeli bon ve cipsle beslenir hale geçiyor. Kural koymaya çalışan, çabalayan aileler yok değil ama genel olarak  “büyüyünce düzelir “  kolaycılığına kaçan o kadar çok ki. Sabah kahvaltısını cipsle yapan çocuk tanıdım ben.(oysa uzmanlar  kanserden, obeziteye, diyabetten, Alzheimer kadar birçok hastalığa neden olduğunu açıkça söylemekteler.) Şimdi de bir slime modası çıktı. Her yaştan çocuk gelip benden boraks istiyor. En güzeli boraksla yapılanıymış. İçine tutkal, çamaşır deterjanı, bulaşık deterjanı vb. kimyasallarda ekliyorlar. O kimyasal karışımı ellerinden düşürmüyorlar sonra. Ben eczanemde satmıyorum. Kızıma da vermedim çünkü. 
Örnekler sıralanıp gidiyor. Bunlar en sık karşılaştıklarım. Aileler sizden rica ediyorum. Çocuklarınızı hamilelik sürecinde ve doğumdan sonra koruduğunuz gibi korumaya devam edin lütfen. Yemek varken, açlıktan ölen çocuk olmamıştır hiç. Ağlamaktan da çatlayan. Bırakın bağırsın, tepinsin, yerlerde yuvarlansın. Ama siz ona bedenine, dolayısıyla sağlığına iyi bakmayı öğretin. Korkmayın sizi her şeyden çok seviyor.

                                                                                               Ecz. Güliz SARIAĞAÇ


                                                                                                                                                


Yorumlar