CİNSEL İSTEKSİZLİKTE SUÇLU KİM










Cinsellik! Toplumumuz için konuşması bile hala tabu olan bir konu. Karanlıkta yaşanan pek çok çarpıklığın, ahlak maskesi altında gizli kaldığı bir toplumuz. Maalesef gençler yalan yanlış öğrendikleri cinselliği ( çoğu ya arkadaştan ya da internetteki yasa dışı sitelerden öğrenilmiş) evlilik hayatlarına da taşıyorlar. Kadın ya da erkek hayatlarında ki en önemli konularda  (cinsellik ve ebeveynlik)  eksik bir donanımla aile oluyorlar. Sorunlar daha ilk geceden başlayıp, ömür boyu farklı versiyonlarıyla devam ediyor.
Bunlardan en genelini ele almak istedim bu yazımda. Kadının cinsel isteksizliğinin nedenleri:


  • Özellikle içinde bulunduğumuz toplumun bir parçası olan negatif bir ailede büyümüşse; Önce kendine dokunması, sonra bir erkeğe dokunması ayıp ve yasak olan, baskıcı bir tutumda büyüyen bir kız, yetişkinliğinde de bunları atlatmakta zorlanır. Çocukluktan başlayarak maruz kalınan bu düşünceler, isteksizlikten başlayarak vajinusmusa kadar gidebilir.
  • Medyanın ya da çevrenin seksi kadın profiline uymayan bir kadın kendini güvensiz hissede bilir. Partnerinden de olumlu sözcükler duyamıyorsa, kendini daha fazla eksik görebilir.
  • Cinsel organlar psikolojik olarak vücudumuzdaki en hassas ve savunmasız alanlardır.  İsteyerek ya da istek dışı yaşanan her türlü travma, kişi üzerinde derin bir iz bırakır. Geçmişteki bu negatif durum, kadının kendini cinsel duygularına kapatmasına sebep olur.
  • Cinsellik hormonlar üzerinde kurulu bir düzendir. Östrojen ve testosteron dengesi sağlıklı olan bireylerin, cinsel hayatları da sağlıklı olur.
  • Kronik hastalıklar vücudumuzun dengesini bozar. Tiroid hastalığı, kanser ve tedavisi, anti deprasan kullanımı, çeşitli ilaçların yan etkisi(Doğum kontrol ilaçları dahil) , cinsel isteksizliğe yol açabilir.
  • Stres her türlü sıkıntının kaynağı olduğu gibi, cinsel isteksizliğinde kaynağıdır. Olumsuz yaşam koşulları, uzun süreli yorgunluklar, kişinin her türlü aktiviteden uzak durmasına neden olur.


  • İsteksizlik yaşla doğru orantılı bir artış gösterir.18-24 yaş arası kadında isteksizlik %35 görülürken, 35 yaş üstü kadınların %38’ inde görülmektedir.
  • Rahmin iltihaplanması, rahmin ters olması, vajina duvarının kalınlaşması gibi sebeplere bağlı olarak, ya da menopoz sonucu oluşan vajinal kuruluk sebebiyle, ağrılı bir ilişki yaşanır. Tabi ki sonuç isteksizliktir.

  • Doğum yapmak hem hormonlarda,hem vücutta ,hemde psikolojik olarak değişim yapar. Kadın yeni gelen bireye odaklanır.Değişen uyku düzeni, yorgunluk tüm dengesini bozar.Evin içinde ve ilişkide ki tüm standartlar bozulur. 
  • Belki de en başa yazılması gereken madde buydu. Kişinin partneriyle yaşadığı hayatın kalitesi önemlidir. Kişi bedenen kusursuz bir durumda da olsa, yaşanan ilişkideki olumsuzluklar cinsel hayata yansır. Bir tartışma ya da kavganın akabinde seks isteği duymamak normal olarak görülmelidir. Kadınların daha duygusal yapıda olması kaçınılmaz sonucu doğurur. Eşler arasındaki güvensizlikte etkili bir faktördür. Parterine güven duymayan kişilerin fiziksel yakınlaşması zordur.
Bu problemi bir çift olarak aşmak gerek. Psikolojik ya da fiziki olsun bir sağlık sorunu var ortada. Doğru kişilerden yardım alarak, tedavi olmak yeterli değil maalesef. Karşıdaki kişinin zaman tanıması ve zorlayıcıdan çok anlayışlı olması en önemli anahtar. Sevgiyle kalın.


                                                                                        Ecz. Güliz Sarıağaç







Yorumlar