Cildimiz... Dış etkenlerle, kimyasallarla,
mekanik yıpratıcılarla sürekli savaş halinde. Düzenli olarak kullandığımız cilt
kremlerimiz vardır şüphesiz. Lakin düzenli kullandığımız cilt bakım kremlerinin
sıcak havadan soğuk havaya geçerken değiştirmemiz elzemdir.
Yazdan kışa geçerken dolabımızı değiştirdiğimiz gibi cildimizin adapte olması için cilt bakım kremlerini de değiştirmemiz gerekmekte. Çünkü kış döneminde her şey cildi kurutmaktadır. Kaloriferlerin kuru sıcağı, kış rüzgârları, ısınmak için yapılan extra sıcak banyo başlıca nedenler arasındadır. Eğer bu cilt kuruluğuna müdahale etmezsek kaşıntılı, tahriş olmuş cilt kızarıkları oluşa bilir. Bu durum daha da artarsa çatlaklar oluşabilir. Bu çatlaklardan içeri giren mikroorganizmalar enfeksiyona sebebiyet verebilir. Tüm bunlar oldukça endişe vericidir. Hem konfor, hem görünüm, hem sağlık için önlem almamız şarttır. Bundan kurtulmanın yolları aslında gayet basit.
Balık avı
mevsimi açıldı. Kış boyunca soframıza koyacağımız yağlı balıkların tüketimiyle
başlayalım. Bu balıklar esansiyel omega 3 yağ asidinin kaynağını oluşturur.
Ciltteki nem seviyesini ayarlar. Cildimizin içten dışa doğru beslenmesi
yönünden oldukça destekleyicidir.
Tabi ki güneş kremleri vaz
geçilmezdir. Yaz, kış ayrımı yapmadan kullanılmalı. UV ışınları cildin koruyucu
tabakasına zarar vererek cildin beslenmesini etkileyebilmektedir.

Nemlendirici
krem seçerken cilt bariyerini güçlendirecek ve nem tutulumunu arttıracak
ürünler seçilmeli. E vitamini, dekspantenol, avakado yağı, aynı sefa özü vb.
içerikli pek çok üründen cildimize uygun olanı bulmalıyız.. Reklamlarda bize dayatılanlardan ziyade
daha bilinçli seçimler yapılmalı bence.Belki bir uzmandan destek alarak
başlamalıyız. Eczacınız yada bir dermatolog iyi birer yol gösterici olabilir.
ECZ. GÜLİZ SARIAĞAÇ
Yorumlar
Yorum Gönder